Şirketlerde Suistimal Vakalarının Olağan Şüphelileri!
Çalışan suistimalleri üzerine yapılan araştırmalar ve yaşanan tecrübeler doğal olarak suistimal vakalarının sıklıkla karşılaşıldığı departmanlara ilişkin bir eğilim de ortaya çıkarıyor.
Bu blog yazımda ACFE’nin 2016 raporundan faydalanarak departmanlarda sıklıkla karşılaşılan suistimal türlerini analiz etmeye çalışacağım.
- Muhasebe Departmanı suistimal vakalarının en sık karşılaşıldığı departman olarak karşımıza çıkıyor. Vakaların %17’si Muhasebe Departmanı’nda gerçekleşirken, %15’i Operasyonlarda, %12’si Satış Departmanı’nda ve %11 ise Üst Düzey Yönetim’de gerçekleşiyor. Bunları, Müşteri İlişkileri, Satın Alma ve Finans takip ediyor.
- Departmanlar bazında vaka başına zarar ise sıklık seviyesinden oldukça farklı. Bu sıralamada başı 850,000 ABD Doları ile Üst Düzey Yönetim çekiyor. Nedeni doğal olarak çok açık: iç kontrol sistemlerinin Üst Düzey Yönetim tarafından kolaylıkla aşılabilmesi. Vaka başına zarar açısından Üst Düzey Yönetimi 234,000 ABD Doları ile Finans, 197,000 ABD Doları ile Muhasebe ve 150,000 ABD Doları ile Satın Alma Departmanları takip ediyor.
- Rapordaki sonuçların değerlendirilmesinde iki departman dikkat çekiyor: Muhasebe ve Üst Düzey Yönetim. Muhasebe Departmanı’nda sıklık yüksek, maliyet ise azımsanmayacak derecede fazla. Üst Düzey Yönetim ise olağan şüpheli. Bu departmanda da suistimal oldukça sık olmakla birlikte, vaka başına maliyet diğer departmanlara göre olağanüstü yüksek.
- Muhasebe Departmanı’nda en fazla karşılaşılan suistimaller sırasıyla çek tahrifatları, fatura, bordro ve yolsuzluk suistimalleri. Harcama ve kasa suistimalleri de azımsanmayacak kadar yüksek. Üst Düzey Yönetim’de ise en dikkati çeken suistimal yöntemleri hem otorite hem de daha fazla entelektüel zekâ gerektiren yolsuzluk ve hileli mali tablolar.
- Konuya suistimal türleri açısından baktığımızda yolsuzluk suistimallerinin (çıkar çatışmaları, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma ve ekonomik zorlama) tüm departmanlarda en yaygın suistimal yöntemi olduğu görülüyor. Diğer bir olağan şüpheli Satın Alma Departmanındaki vakaların %69’u, Üst Düzey Yönetim’deki vakaların %51, Finans’daki vakaların %37’si, Satış ve Operasyondaki vakaların ise %32’si yolsuzluk içeriyor. Raporda bölgelere göre suistimal yöntemlerine baktığımızda Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölgede yolsuzluğun en sık karşılaşılan suistimal türü olduğu düşünülürse, Türk Şirketleri’nin yolsuzluk ile sınavının ciddiyeti ortaya çıkıyor.
- Dikkat çekici diğer bir konuda Stok ve Depo Yönetimi ile ilgilenen departmanlarda karşılaşılan stok hırsızlıkları. Bu departmanlardaki vakaların %57’si stok hırsızlığı içeriyor.
Şirketlerde departmanlara ve fonksiyonlara özel belirlenecek olan “risk odaklı suistimal ile mücadele kontrollerinin” tasarlanmasında, yukarıdaki verilerin önemli faydaları olacağını düşünüyorum. Daha önceki yazılarımda da belirttiğimiz üzere suistimalcinin uygulayacağı yöntemler suistimalcinin hayali ile sınırlı. Diğer bir deyişle suistimal ile mücadele edenlerin “beklenmeyeni beklemesi” zaruri. Ancak yine de bazı noktalarda tekerleği yeniden keşfetmeye gerek yok.
Fikret Sebilcioğlu, CFE, SMMM Cerebra Muhasebe Denetim Danışmanlık Yönetici Ortağı
Fikret Sebilcioğlu, muhasebe, denetim ve danışmanlık alanlarında faaliyet gösteren Cerebra’nın yönetici ortağıdır. Muhasebe, bağımsız denetim, nansal raporlama, iç kontroller, adli muhasebe ve suistimal denetimleri ile uyum programları konularında 20 yıldan daha fazla tecrübeye sahiptir.
Fikret Sebilcioğlu Türkiye’de yerleşik birçok uluslararası şirkete UFRS, US GAAP, iç kontroller, iç denetim ve Sarbanes & Oxley Kanunu’na uyum alanlarında hizmet vermiştir. 2009 yılından itibaren beyaz yakalı suistimalleri, varlıkların kötüye kullanılması, rüşvet, fatura komisyonları (kickback), nansal tablo suistimalleri, Foreign Corrupt Practices Act and UK Bribery Act kanunlarına uyum ile karmaşık adli muhasebe alanlarında birçok projeyi yönetmiştir.
Cerebra’dan önce, Sebilcioğlu PwC İstanbul ve Rotterdam o slerinde 1993-2008 yılları arasında 15 sene çalışmıştır.
Suistimal İnceleme Uzmanı (Certifed Fraud Examiner), Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Kamu Gözetimi Kurumu tarafında verilen Bağımsız Denetçi unvanlarına sahiptir. Fikret Sebilcioğlu, Uluslararası Suistimal İnceleme Uzmanları Derneği (ACFE Turkey Chapter) ve Etik ve İtibar Derneği (TEİD) Yönetim Kurulu üyesidir. Ayrıca Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) ve İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (ISMMMO)’nın nin aktif üyesidir.
İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümünden 1993 yılında mezun olmuştur.
Makalelerdeki görüş ve yorumlar yazar veya yazarlara ait olup , Etik ve İtibar Derneği’nin konu ile ilgili düşüncelerini yansıtmamaktadır.
Etik ve Uyum Programı Nasıl Hazırlanır?
Kurumsal Etik ve Uyum Programı Geliştirme Gereğinin Ardındaki İtici Güçler
Sorumlu İş Modelinin Şirkete Yararları
Sorumlu İş Modeli
Gençlerden Geleceğe: Sürdürülebilirlik ve Etik Zirvesi Manifestoları
ISO 37301 Uyum Yönetim Sistemi (Compliance Management Systems) Standardı Neden Önemlidir?
Legality of Pay or Consent Models
Kurumsal Diplomasinin 6 Unsuru