Koronavirüs salgını (“COVID 19”) ülkemiz ve tüm dünyada hızla yayılmaya devam etmekte olup gündelik hayatlarımızdan iş hayatına kadar pek çok noktada radikal değişimler yaratmaktadır. Bu süreçte gerek yetişkinler gerekse de çocuklar tarafından iş, eğitim ve sosyal maksatlar ile internet kullanımında ciddi artışlar gözlemlenmekte ve artan internet kullanımı ile beraber yeni problemler de meydana gelmektedir.
Dünyanın hemen hemen her noktasında hizmet veren operatör şirketlerinin internet kullanımına dair verileri incelendiğinde salgın ile birlikte internet kullanımında %50’yi aşan artışlar yaşandığı görülmekte ve bu artışın önemli bir kısmını da çevrim içi eğitim modülleri, dijital oyun veya eğlence uygulamaları kullanan çocuklardan oluştuğu gözlenmektedir. Hal böyle olunca internette vakit geçiren çocuk sayısının artışı ile beraber çocukların dijital dünyada yaşayabileceği mağduriyetler de aynı şekilde artış göstermektedir. Bu mağduriyetlerin başında ise hiç şüphesiz çocukların kişisel verilerinin uygunsuz kullanımı ve bu bağlamda oluşabilecek riskler gelecektir.
Çocukların sıkça kullandığı uygulamalar ve çevrim içi platformlar son dönemde özellikle gizlilik ve veri işleme politikaları ile büyük tartışmalara yol açmış bulunmaktadır. Zoom, TikTok gibi COVID-19 süresince pek çok kişi tarafından kullanılan bu uygulamaların kullanıcı yaş gruplarına bakıldığında ise ağırlıklı olarak çocuklar tarafından tercih edildiği göze çarpmaktadır. Özellikle gizlilik vb. hususlardan çokça konuşulan bu uygulamalar da kendi içlerinde çocukların dijital mağduriyetini önlemek adına bir takım önlemler almaya başlamış olup ebeveynler tarafından zaman sınırlaması getirilmesi, ailelerin içeriklere erişim hakkının sağlanması bunlardan yalnızca bir kaçıdır.
Konu ile ilgili gerek Avrupa gerekse de Türkiye’deki veri koruma otoriteleri de gerekli hatırlatmaları yapmıştır. Fransız Veri Koruma Otoritesi CNIL 21 Nisan 2020 tarihinde yapmış olduğu kamuoyu duyurusu ile reşit olmayanların kişisel verileri konusunda dikkat edilmesi gerekenler ve verinin işlenme şartlarına değinmiş olup bu kapsamda eğitimciler, çocuk hakları uzmanları vb. kişileri konu ile ilgili işbirliğine davet etmiştir. Kişisel Verileri Koruma Kurumu (“KVK Kurumu”) ise 7 Nisan 2020 tarihli kamuoyu duyuru ile uzaktan eğitim platformlarına ilişkin gerekli uyarıları belirtmiş özellikle bu platformlar vasıtası ile çocukların elde edilen ses, görüntü vb. kişisel verilerinin yaratabileceği mağduriyetlere dikkat çekmiştir. 23 Nisan 2020 tarihli duyurusu ile de KVK Kurumu, özellikle çocuklar arasındaki kullanımı yaygın yeni teknolojilerin ciddi risklere sebebiyet verebileceğini belirtmiş olup çocukların algı düzeyi ve yaşı itibariyle konunun önemini yeteri kadar idrak edemeyebileceğinden hareketle ailelerin rolünün bu süreçte çok daha önemli olduğunu vurgulamıştır.
İlgili duyuruda KVK Kurumu çocukların dijital mecrada korunmasına yönelik broşürler hazırlayarak çocuklar tarafından dikkat edilmesi gerekenleri, yetişkinler tarafından çocuğun internet kullanımı esnasında alınması gereken önlemleri ve çocuklara yönelik bu ürün ve hizmetleri sunan şirketlerin dikkat etmesi gereken belli başlı kuralları bildirmiştir. ABD Federal Ticaret Komisyonu ise 9 Nisan 2020 tarihinde yayınladığı duyuruda gerek okullar gerekse de eğitim teknolojisi platformlarına yönelik bir takım önemli hatırlatmalar yapmıştır. Komisyon, çevrim içi platformlar üzerinden elde edilen çocuklara ait kişisel veriler konusunda COPPA’yı tekrardan hatırlatarak COPPA kapsamına girmeyen organizasyonlar için ise bir takım yol gösterici bilgiler paylaşmıştır.
Çocuklara ait kişisel veriler kapsamında dijital platformlar ve çevrim içi uygulamalar bu günlerde sık sık konuşulmakla beraber gündeme alınması gereken bir başka önemli başlık ise eğitim kurumlarının dijital platformlar vasıtası ile çocuğa ait edindiği yeni bilgilerdir. Okulların eğitime ara verilmesi ve çevrim içi modüller ve/veya uygulamalar üzerinden eğitimin devam ettirilmesi beraberinde de pek çok yeni kişisel verinin işlenmesini gerektirmektedir. Bunlar arasında akla gelebilecek ilk örnek hiç şüphesiz video-konferans uygulamaları kullanımı neticesinde okulların elde etmeye başladığı görüntü, ses, video vb. bilgilerdir. COVID-19 sürecinin tüm dünyadaki yerleşik işleyişleri değiştirmesi ve yakın gelecekte de bu değişimin devam edeceği düşünüldüğünde eğitim kurumlarının da bundan böyle edinilen bu bilgilere ilişkin gerekli önlemleri ivedilikle almaları gerekmektedir. Veri işleme politikalarının sürece uyarlanması, edinilen bu verilere ilişkin aydınlatma metinlerinin velilere iletilmesi vb. bu kapsamda okulların gündemine alması gereken konu başlıklarından yalnızca bir kaçıdır.
Çocukların dijital dünyada karşı karşıya kaldığı bütün bu risklere karşı alınacak önlemler konusunda ise gerek resmi otoriteler gerekse de çocuk haklarına yönelik çalışmalarını sürdüren uluslararası kuruluşlar bu süreçte yönlendirici nitelikte içerikleri kamuoyu ile paylaşmaya devam etmektedir. Bu noktada özellikle aileler tarafından çocuklarda gerekli farkındalığın sağlanması ve çocukların dijital mecradaki kullanımlarına ilişkin ilgili kurum ve otoritelerin paylaşmış olduğu yönlendirici bilgilerin takibi büyük önem arz etmektedir.
İçerisinde bulunduğumuz bu günlerde salgın ile mücadele amaçlı izolasyon süreci ile birlikte evlerde çok fazla vakit geçirilmekte ve dijital dünyadan kaynaklanan başka problemler gündeme gelmektedir. Bu problemler ile karşı karşıya gelen en hassas kişi grubu olarak ise hiç şüphesiz çocuklar ilk akla gelenlerden olmaktadır. Çocuklara ait gizliliğin sağlanmasının gerek toplumsal gerek hukuki açıdan en önemli konulardan olduğu düşünüldüğünde bundan sonraki süreçte buna ilişkin farkındalığın sağlanması gerek kurumlar gerekse de aileler için son derece önemli bir konu haline gelecektir.
Av. Deniz Mina Küpana – Kavlak Avukatlık
Etik ve Uyum Programı Nasıl Hazırlanır?
Kurumsal Etik ve Uyum Programı Geliştirme Gereğinin Ardındaki İtici Güçler
Sorumlu İş Modelinin Şirkete Yararları
Sorumlu İş Modeli
G20 Brezilya bitti sıra Güney Afrika’da
İş Etiği ve Uyum Politikalarının Ticari Hayattaki Yeri ve Önemi
Sağlam Temeller Üstüne! Etik ve Uyumun Suistimalle Mücadeledeki Önemi
Gençlerden Geleceğe: Sürdürülebilirlik ve Etik Zirvesi Manifestoları