Değerler mi değişiyor, algılar mı?
Milyarlarca insan her gün birbirine birşeyler anlatıyor. Sayısını bilemediğimiz, ölçemediğimiz tüm bu diyalogların altında bir his var; doğru birşey söylüyorum!
Bu insanlara sorsak desek ki etik nedir? Sizce kaç farklı yanıt alırız?
Sürekli olarak artan bilgi paylaşımları, ikna gayretleri birbirini izlerken dinlemenin konuşmaktan daha yararlı olduğu da hemen hemen her öğretide yer alır. Kimi dialoglarda saik, kötüye yöneltmektir, bu kişiler açıkça söylemek gerekirse oldukları gibi görünmektedirler çünkü bilerek ve isteyerek bunu açıklarlar. Öte yandan kuvvetli çoğunluğu oluşturan diğer gruptaki insanlar doğru olduklarını söyleseler de vücut dilleri ile işaret etseler de hatta bunu yazsalar da dürüst olmadıklarını bilirler.
Hemen güncel bir örnek verelim. Futbol, dünyanın en sevilen oyunlarının başında gelir. Nizami bir düzende 22 as futbolcu, 22 yedek futbolcu ve hocaları 2 takım halinde mücade ederler. Bugün avrupa topraklarında Rusya’da yapılan herkesin gözü kulağı orada diye tabir edilen dünyanın en büyük organizasyonlarından olan Dünya Kupası’ndaki stadların ortalama seyirci kapasitesi 49.000 kişidir. Hani deriz ya kimse yokken, kimse seni görmüyorken bile doğru olanı yap, gece 03.00’te trafik lambasında beklemek erdemdir diye… Onlarca kamera ile oyunu seyreden milyonlar, tribünlerdeki seyirciler, yedek kulübeleri, saha içindeki 4 hakem oyunu izler. Toplam kaç göz var hesaplayamıyoruz bile. Tartışmalı bir pozisyon olur genellikle pozisyona karışan en az 2 oyuncu olur veya daha net bir örnekle bir oyuncunun ceza sahası içinde top eline çarpar. Bu oyuncular da kendilerinin doğru söylediğini iddia ederler. Tüm gözlere rağmen…
Yıllar geçiyor, okur yazarlık artıyor, atasözleri havalarda uçuşuyor ama örnek gösterilen, göz önünde olan kişiler bile en hızlı şekilde gerçek olmayanı savunabiliyor. Bunun önlenmesi için nice Fair Play çalışmaları, etkinlik toplantıları, teşvik videoları, hatırlatma çıkartmaları yetmedi ve VAR sistemi hayata geçirildi. VAR: Video assistant referees türkçesi video yardımcı hakem sistemi.
Bu sistem bize diyorki, milyonlar önünde olan olayı çıkıp kendisi beyan etmezse, 4 hakem de bunu göremezse, benim özenle “farklı milletten” seçtiğim önünde 11 adet ekran olan hakem kadrosu, orta hakemi uyarır, o da saha kenarına gider ve tekrar tekrar izleyip karar verir.
Yazının başlığına şimdi geri dönelim, değerler değişti mi? Doğru olan, ahlâka uygun olan halen en değerli olan değil mi? Ön yargımızda ne vardı; örtülü ödenek, yalan beyan, hileli işlem, gerici diye tabir edilen toplumlar, batılı dediğimiz medeniyetler ve benzeri kavramlar, ifadeler. Hakikatte, pratik hayatta ne var; sokakta top oynayan çocuklar veya alelâde bir sahada top oynayan bireyler benzer bir durum yaşadığında bir kişinin “gördüm” demesi yetiyor veya şüpheli pozisyona karışan oyuncu birkaç saniye içerisinde doğruyu bizzat kendisi, kendiliğinden beyan ediyor. Peki bu futbol oyunu en çok nerede para ediyor? Avrupa’da… Bu bir tezatlık mı yoksa bazı şeyleri kabullendik mi?
Geçelim siyasete, dünyanın süper gücü liderini değiştirdi, demokrasinin en iyi yaşandığı kabul edilen ülkelerden ABD’de seçim güvenliği tartışılır oldu. Yeni lider Trump’ın ilk icraatları sonrası dünya devletleri, sivil toplum örgütleri, birçok önde gelen üniversite yeni dünya düzenine ayak uydurma çabasına girişti, seminerlerin, programların adı değişti. Seçilen kişinin etik olmadığı genel kabul haline gelse de bu kişinin oy çokluğuyla seçildiği tartışılmaz bir gerçek. O halde birileri etiği değil de gücü ve parayı mı seçti?
Dönelim ülkemize, sadece bir soru: Seçimi ikinci bitiren ve kaybeden muhalif lider, sohbet ettiği gazeteciye, verdiği bilgiyi saklamadığı için sitem etti. Faturayı kendine çıkarsa da onu da hatalı ilân etti. Gazeteci çıktı ve “ben gazeteciyim, işim bu” dedi. Kamuoyu ikiye bölündü, doğru bulanlar ve meslek etiğine aykırı bulanlar.
Bugün onlarca şirket, etik programlarını hayata geçiriyor, etik beyanlarını ilân ediyor ve çalışanlarından, 3. taraf iş ortaklarından bu beyana uygun davranmasını istiyor.
Yukarıda kaç farklı yanıt alacağımızı sormuştum.
Sizce etik nedir?
Yazı: Av. Cihan Altuntuğ, Coca Cola İçecek Hukuk Müşaviri
Makalelerdeki görüş ve yorumlar yazar veya yazarlara ait olup , Etik ve İtibar Derneği’nin konu ile ilgili düşüncelerini yansıtmamaktadır.
Etik ve Uyum Programı Nasıl Hazırlanır?
Kurumsal Etik ve Uyum Programı Geliştirme Gereğinin Ardındaki İtici Güçler
Sorumlu İş Modelinin Şirkete Yararları
Sorumlu İş Modeli
Yolsuzlukla Mücadelede İletişim Stratejileri: Etkiyi Arttırmanın Yolları
G20 Zirvesi Sona Erdi, Etkileri Devam Ediyor: B20 Brasil Responsiveness Report
G20 Brezilya bitti sıra Güney Afrika’da
İş Etiği ve Uyum Politikalarının Ticari Hayattaki Yeri ve Önemi