Genel

Teşviklerin Negatif Etkisi

Arkadaşlarımdan biri çocuklarına yazdıkları her teşekkür notu için her seferinde 1 dolar ödermiş. (Notları okuyarak genellikle bunların baskı altında yazıldığını söyleyebilirim.)

Bu politika uzun vadede işe yarayabilir ya da yaramaz. Bu politika yeterince teşekkür notları yazan çocukların en sonunda bu notların gerçek amacını anlayacakları ve hatta artık teşekkür notları için para verilmediğinde bile hediyeler için minnettarlıklarını ifade edecekleri bir sonuç doğurabilir. Çocukların yanlış mesaj alması ve teşekkür notlarını para kazanmak için yazılacak iş ya da sorumluluk olarak kabul etmesi de muhtemeldir. Bu durumda alışkanlık oluşmayacak ve çocuklar artık ödeme yapılmadığında bu tür teşekkür notları yazmayı bırakacaktır. Daha da kötüsü bu tür bir rüşvet çocukların ahlaki eğitimini yozlaştırabilir ve minnettarlığın erdemini öğrenmeyi onlar için zorlaştırabilir. Kısa vadede teşekkür notları için rüşvet, istenilen davranışı yaygınlaştırsa da söz konusu şeyi yanlış şekilde değerlendirmeyi öğreterek başarısız olacaktır.

Benzer bir soru iyi notlar için para teşviki örneğinde ortaya çıkar: İyi notlar ya da bir kitap okumak için bir çocuğa niçin para ödenmesin? Amaç çocuğu çalıştırmak ya da okumak için motive etmektir. Çocuğa yapılan ödeme bu amaca ulaşmak için bir teşviktir. İktisat, insanların teşviklere karşılık verdiğini belirtir. Bazı çocuklar öğrenme aşkıyla kitap okumak için motive edilebilirken bazıları edilemeyebilir. Bu nedenle para niçin başka bir teşvik olarak kullanılmasın?

İktisadi mantığın ileri sürdüğü gibi iki teşvikin bir teşvikten daha fazla işe yaradığı bir durum ortaya çıkabilir. Fakat parasal teşvikin içkin bir teşvikin altını oyduğu ve bunun daha az kitap okumaya sebep olduğu bir durum da ortaya çıkabilir ya da kısa vadede daha çok kitap okuma yanlış bir gerekçeyle yapılır.

Bu senaryoda piyasa bir araçtır ama masum değildir. Bir piyasa yöntemi olarak başlayan şey bir piyasa normuna dönüşür. Buradaki açık endişe, ödemenin çocukları kitap okumayı para kazanmanın bir yolu olarak düşünmeye alıştırabileceği ya da karşılıksız, kendi içinde değerli olan kitap okuma aşkını aşındırabileceği, dışlayabileceği ya da yozlaştırabileceğidir.

(…)


TEİD INbook No:2, “Paranın Satın Alamayacağı Şeyler”, Michael J. Sandel