6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş ilimizin Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen depremler nedeniyle derin bir üzüntü duyuyoruz. Yaralarımızı sarmak için ülkece dayanışma içerisinde çalışıyoruz. Deprem felaketinden sonra başlatılan yardım kampanyaları bu çalışmaları maddi olarak destekleyen başlıca unsurlardan biri ve bu kampanyaların devamlılığı çok önemli. Zira bu büyük felaketten etkilenenlerin yardım ve destek ihtiyaçlarının bugünle sınırlı olmayacağı aşikâr. Yazımızda yardım faaliyetleriyle ilgili hukuki rejimi özetlemeye ve bu faaliyetlerin mevzuata uygunluğu bakımından dikkat edilmesi gereken bazı konulara açıklık getirmeye çalıştık. Yazımızın ülke olarak geçirdiğimiz bu zor günlerde ihtiyaç duyan herkese gerekli yardımın ulaşmasına katkı sağlamasını temenni ediyoruz.
Yardım toplanmasına, yardımların kullanılmasına ve denetlenmesine ilişkin usul ve esaslar 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu ile Yardım Toplama Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmelik’te düzenlenmektedir. Bunların yanı sıra mevzuatta açık olarak düzenlenmeyen veya uygulamada tereddüte yol açan hususlara ilişkin açıklamalara T.C. İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığının 07.04.2005 tarih ve 2005/38 sayılı Genelgesi’nde yer verilmiştir.
Kanun uyarınca kamu yararına uygun olarak, amaçlarını gerçekleştirmek, muhtaç kişilere yardım sağlamak ve kamu hizmetlerinden bir veya birkaçını gerçekleştirmek veya destek olmak üzere gerçek kişiler, dernekler, kurumlar, vakıflar, spor kulüpleri, gazete ve dergiler yardım toplayabilirler.
Kişiler ve kuruluşlar yardım toplamak için, Yönetmelik’te belirtilen başvuru formu ile yetkili makamlardan izin almak zorundadır. İzin, yardım toplama faaliyeti (i) bir ilin birden fazla ilçesini kapsıyorsa o ilin valisinden, (ii) bir ilçenin sınırları içinde ise o ilçenin kaymakamından, (iii) birden fazla ili kapsıyorsa faaliyeti gerçekleştirecek olanların yerleşim yerinin bulunduğu ilin valisinden alınır. İzin süresi en fazla bir yıldır ve ancak haklı sebeplerin bulunması halinde bir yılı geçmemek üzere uzatılabilir. Mevzuatta haklı sebepten ne anlaşılması gerektiği düzenlenmemiş olup, bu konuda takdir süre uzatım başvurusunu değerlendirecek makama aittir.
Kamu yararına çalışan bazı dernek ve vakıflar izin almadan yardım toplama hakkına sahiptir. Hangi dernek ve vakıfların izin almadan yardım toplayabilecekleri, Cumhurbaşkanınca belirlenip ilan edilmektedir. Bu dernek ve vakıfların güncel listesine bu linkten erişebilirsiniz.
Derneklerin yardım toplama mevzuatı kapsamında gerçekleştirecekleri faaliyetler -yukarıda bahsettiğimiz istisna saklı kalmak kaydıyla- izne tabi olmakla birlikte derneklerin kuruluş amaçlarını gerçekleştirmek üzere bağış kabul etmesi veya bağış yapması izne tabi değildir. Diğer bir deyişle dernekler bağış veya yardım toplama kampanyası kapsamında veya farklı şekillerde üçüncü kişilerden bağış veya yardım talep ettikleri durumlarda yardım toplama mevzuatı kapsamında izin almalıdır. Ancak derneğe yöneltilen bağışları kabul etmek için izin almalarına veya tüzüklerinde buna ilişkin hüküm bulunmasına gerek yoktur. Derneklerin yalnızca yurt dışından kabul edecekleri yardımlar için Dernekler Yönetmeliği hükümleri uyarınca ilgili mülki idare amirliğine bildirimde bulunması ve bu yardımları banka aracılığıyla alması gerekmektedir.
Vakıfların ise bağış kabul etmeleri ve yapmaları vakıf senetlerinde buna uygun düzenlemelerin yer almasına bağlı olmakla birlikte Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıflar Meclisinin deprem felaketinden sonra verdiği 21491294-050.01-53 sayılı kararında, kamu yararı bulunduğu değerlendirilerek, vakıf senetlerinde afetler nedeniyle bağış yapabileceklerine ilişkin hüküm bulunmasa dahi, tüm vakıfların yaşanan deprem felaketi ile ilgili olarak ayni ve nakdi bağış yapmalarında, yapılan organizasyonlarda görev almalarında ve bu organizasyonlara her şekilde katkı sağlamalarında herhangi bir sakınca veya tereddüt edilecek bir durum olmadığı belirtilmiştir.
Genelge’de şirketler, sendikalar, özel radyo ve televizyonlar, siyasi parti teşkilatları ve bunların yan kuruluşları gibi tüzel kişilere ise yardım toplama izni verilmeyeceği belirtilmektedir. Ancak bu sınırlama, şirketlerin yardım veya bağış yapamayacağı anlamına gelmemektedir. Şirketler, tabi oldukları mevzuat hükümlerini dikkate almak kaydıyla yardım ve bağış yapabilirler. Deprem felaketinden sonra şirketlerin yapacakları yardım ve bağış faaliyetlerini kolaylaştırmak amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
- Halka açık şirketlerin yardım veya bağış yapabilmesi için kural olarak esas sözleşmelerinde buna ilişkin hüküm bulunması gerekmekte ve yapılacak bağış veya yardımın genel kurul kararıyla belirlenen üst sınırı aşmaması gerekmektedir. Bununla birlikte, Sermaye Piyasası Kurulu’nun 09.02.2023 tarih ve 8/174 sayılı Kararı ile deprem felaketi nedeniyle bağışta bulunmak isteyen ancak genel kurullarınca belirlenmiş bağış tutarı yeterli olmayan ve/veya hiç belirlenmemiş olan halka açık ortaklıklara; yönetim kurulu kararı ile varsa genel kurulun belirlediği sınırı aşacak şekilde bağış yapma, böyle bir sınır belirlenmemişse bağış tutarını belirleme imkanı getirilmiştir. Bu imkandan faydalanacak ortaklıkların bağış ve ödemelerin tutarı ve bağış yapılan tarafı da içerecek şekilde KAP bildiriminde bulunması ve bağışa ilişkin yönetim kurulu kararını yapılacak ilk genel kurul toplantısında pay sahiplerinin onayına sunması gerekmektedir.
- Sermaye Piyasası Kurulu’nun aynı kararı uyarınca, halka açık ortaklıklar ile aynı düzenlemelere tabi olan menkul kıymet yatırım ortaklıkları, gayrimenkul yatırım ortaklıkları ve halka açık girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının da aynı esaslara tabi olarak bağış ve yardımda bulunmaları mümkündür. Aynı karar ile ayrıca aracı kurumlar bakımından geçerli olan bağışların bir mali yıl içerisinde öz sermayenin binde beşini aşmaması gerektiğine dair kurala deprem felaketi nedeniyle yapılacak bağışlar bakımından bir istisna tanınmıştır. Bu istisnanın yalnızca Kahramanmaraş merkezli deprem felaketi nedeniyle yapılacak bağışlar bakımından geçerli olduğu unutulmamalıdır.
- 17 Şubat 2023 tarihli 32107 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 124 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle de bankalar ile konsolide denetime tabi kuruluş tarafından Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığına (“AFAD”) yapılacak bağış ve yardımlara ilişkin bir muafiyet tanınmıştır. Bu muafiyet düzenlemesine göre bu kuruluşların 08.02.2023 tarihli ve 6785 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla ilan edilen 3 aylık Olağanüstü Hal süresince deprem felaketi nedeniyle AFAD’a yapacakları bağış ve yardımlar, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 59. maddesindeki sınırlamaların kapsamına dahil edilmeyecektir.
Şirketler tarafından yapılacak bağış ve yardım faaliyetlerinde uyum risklerinin de gözetilmesi gerekmektedir. Bu konudaki pratik öneriler ve iyi uygulama örnekleri için Etik ve İtibar Derneği tarafından 2021 yılında yayımlanan Bağış Rehberi’ni inceleyebilirsiniz.
Deprem felaketinden sonra yapılan yardımlarla ilgili merak edilen bir diğer önemli konu bağış ve yardımlarda vergi indirimi, muafiyeti veya istisnası olup olmadığıdır.
- Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca, genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ve kamu yararına çalışan dernekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların toplamının o yıla ait kurum kazancının % 5’ine kadar olan kısmı Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi matrahı tespitinde beyanname üzerinde ayrıca gösterilmek ve beyana tabi kurum kazancı olması şartı ile indirilebilecektir.
- Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca, Cumhurbaşkanınca başlatılan yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılan ayni veya nakdi bağışlar herhangi bir sınıra tabi olmaksızın ilgili yıl Kurumlar Vergisi matrahının tespitinde indirim olarak dikkate alınabilecektir.
- Katma Değer Vergisi bakımından Katma Değer Vergisi Kanunu uyarınca, kanunda adı geçen kamu idareleri, belediyelere, kamu menfaatine yararlı derneklere ve Cumhurbaşkanı tarafından vergi muafiyeti tanınan vakıflara bedelsiz olarak yapılacak her türlü mal ve hizmet teslimi ile fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin teslimi KDV’den istisna tutulmuştur. Buna göre ilgili teslimlerde KDV hesaplanmayacaktır. Bağışlara ilişkin yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılabilmesi mümkünken indirilemeyen KDV’nin iadesi imkanı bulunmamaktadır.
Bağış ve yardımların vergi mevzuatı karşısındaki durumuna ilişkin daha detaylı bilgiye Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 16 Şubat 2023 tarihinde yayınlanan Vergi Mevzuatı Yönünden Bağış ve Yardımlar Rehberi’nde yer verilmiştir.
Yazı: Av. Emre Kotil – Av. Özge Mizrahi – Av. Osman Pepeoğlu, Paksoy
Not: Makalelerdeki görüş ve yorumlar yazar veya yazarlara ait olup , Etik ve İtibar Derneği’nin konu ile ilgili düşüncelerini yansıtmamaktadır.
Etik ve Uyum Programı Nasıl Hazırlanır?
Kurumsal Etik ve Uyum Programı Geliştirme Gereğinin Ardındaki İtici Güçler
Sorumlu İş Modelinin Şirkete Yararları
Sorumlu İş Modeli
G20 Brezilya bitti sıra Güney Afrika’da
İş Etiği ve Uyum Politikalarının Ticari Hayattaki Yeri ve Önemi
Sağlam Temeller Üstüne! Etik ve Uyumun Suistimalle Mücadeledeki Önemi
Gençlerden Geleceğe: Sürdürülebilirlik ve Etik Zirvesi Manifestoları